Wednesday, October 17, 2007

Yeniden...

Bugün bir toplantı vesilesiyle dışarı çıktım evden. İki üç gündür pek dışarı çıkmıyordum. Hem biraz tez için okuma yapmak hem de geçtiğimiz haftalarda ufak da olsa yaşadığım hareketliliği bastırmak maksatlı bir kapanmaydı sanki bu. Sonbaharın gelişinden olsa gerek geçmişin izini süren bakışlarla çevreyi seyrederek bindim metroya. Konak’ta indim, bir kitapçıya girdim. Göz gezdirirken tam da sözleştiğimiz gibi arkadaşımla buluştuk, kitapçıda bir çay içtik ve kitaplarımı daha ucuza alabileceğimiz bir yere gidip almam gereken kitapları aldım ve sonrasında da toplantıya gittik. Toplantı bitti ve çıktık.

Nedendir bilinmez, sonbahar akşamlarının karanlığı ve serinliği, özellikle de mevsim başıysa geçmişiyle ve yaşanmışlığıyla yüzleştirir insanı her nesneye bakışında. Onlardan yaşanmışlığına, ruhuna dokunan anlamlar çıkartır. İçinde en sevdiğin şarkılar çalar en aşklı anlarına dair. Bu şarkılar içimde çalarken, bakışlarım gözleri delerken ve beni yorarken, çıkışta bir vesileyle oturduğumuz yerde bir hocama eşlik etmek için biramı içiyordum. Fazla oturmayacaktım zaten, hızlı hızlı içiyordum kendimce, konuşmaların eşliğinde soğuk rüzgar yüzüme öyle bir vuruyordu ki dondurmak istiyordum o anı. Bir yüz, en derinlerden aklımı alıyordu, geçmişten gelen ve hiç bırakmayan. Herşey hatırlatıyor diyoruz ya, zamansız sonbaharın hikmeti. O sırada beklenen dört misafir geldi. Biriyle el sıkıştık ve kısa bir an için de olsa yüzyüze geldik, o kadar güzeldi, saçları siyahtı ve etkileyiciydi ki, en derinlerden gelen haykırışım beynimde çakıyordu, yine o yüz. Yine o yüzdü aklıma gelen, yine en anlamlı yerde ve zamandaydı. Buradaydık...

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur

Tutsak ustura ağzında yaşamaktan

Kimi zaman ellerini kırar tutkusu

Birkaç hayat çıkarır yaşamasından

Hangi kapıyı çalsa kimi zaman

Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu


[Attila İlhan / Ben Sana Mecburum]

*******************************
Budalaca! Senin dizelerin hangisi bu aralar... Anarşist dost bir dokundu bin ah işitti belli ki!

No comments:

Post a Comment